Bugun...


Kerim ÖZTÜRK

facebook-paylas
Muhsin Yazıcıoğlu'nun anısına
Tarih: 28-03-2021 21:18:00 Güncelleme: 28-03-2021 21:24:00


Yıl 25 Mart 2009. Yerel seçimlerin yapılacağı son virajda Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı “güzel insan” Sayın Muhsin Yazıcıoğlu Çağlayancerit’ten Yerköy’e giderken geri dönüşü olmayan kutlu bir viraja girdi.

O özlem duyduğu “Sonsuzluğun sahibi” Rabbine kavuştu.

Kahramanmaraş’tan gelen bu haber her ne kadar kendisi için “kar beyaz gömlek”le “bembeyaz kar”lar ortasında “Rabbine gülümseyen şehid”i andırsa da, bu ayrılık tüm Anadolu’yu yasa boğdu.

Anadolu’da tüm yürekler onun aramızdan ayrılış acısını hissetti. O acı bütün ocaklara düştü. Eller onun için semaya kalktı. Tüm dualar onun içindi. Gözlerden akan yaşlar onun içindi. O herkesin akrabasıydı. O herkesin “kardeş”iydi. Onun şahsında bütün yürekler birleşti.

Anadolu, Rahmetli Menderes için karalar bağlamıştı. Turgut Özal’a ağlamıştı lakin hiçbir acı bir milletin yüreğini bu denli dağlamamıştı.

Herkesin ittifak ettiği ortak nokta: O cesurdu, dürüsttü, mertti, yiğitti, yürekliydi, delikanlıydı, vakarlıydı, vefalıydı, kadirşinastı, hoşgörülüydü, mütevaziydi, her şeyden öte O “Anadolulu”ydu.

O hep Anadolu’yu temsil etti. Yerliydi, bizden birisiydi. Onun bir davası vardı. Misyonu vardı, çilesi vardı. O her daim mazlumun dostu zalimin hasmı oldu. En zor günlerde milletinin yanında yer aldı. Milletin iradesine kastedilen 1980’de de 28 Şubat’ta da, e-muhtırada da dik durmasını bildi.

Dünya menfaati için eğilmedi, bükülmedi. O her daim gerçek ve mutlak “iktidar sahibi”nin ilkeleriyle hareket etti. Sık sık bu dünyanın faniliğine vurgu yapardı. Aslına bakılırsa şu ahir zamanda dünya hayatı onun gibi mümeyyiz vasıflara sahip olan bir kişilik için “sürgün” yeriydi. Belki de bizleri tek teselli edecek olan nokta onun için dünya sürgününün bitmiş olmasıydı.

 

 

Yaşantısını vatan ve millet sevgisine adayan, darbe dönemlerinde yaşadıklarına rağmen devletine küsmeyen ve Anadolu gençliğinin okuyarak adam olmasını hedefleyen bir lider olarak öne çıkan 25 Mart 2009 yılında Helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu vefatının 12’inci yılında rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhu şad mekanı cennet olsun…

Ayrıca, Muhsin Yazıcıoğlu'yla birlikte aynı helikopterde bulunan ve şehit düşen İHA Sivas Muhabiri gazeteci İsmail Güneş ile dönemin BBP İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı ve Belediye Meclis Üyesi adayı Murat Çetinkaya’yı rahmetle anıyoruz.

*
Muhsin Yazıcıoğlu, inandığı davasının peşinden koşan ve ömrünün belli bir kısmını cezaevlerinde geçiren, o tam anlamıyla iman etmiş bir Müslüman'dı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun davası sadece 83 milyonunun davası değildi. Muhsin Yazıcıoğlu, başta Türk-İslam coğrafyası olmak üzere, yeryüzündeki bütün mazlum milletlerin sesi olmaya, soluğu olmaya gayret etti ve böyle bir hayat yaşadı.

 

,

 

"ADI KONULAMAYAN BİR ÖLÜM "

Vefatının üzerinden 12 tam yıl geçti. Ama Merhum Muhsin Yazıcıoğlu kafalarda birçok soruyu da beraberinde bırakarak gitti. Kazayla öldü mü yoksa öldürüldü mü? Adını henüz koyamadığımız bir takiple geçiriyor zaman. Bir netice alınabilmiş değil. Fakat toplumun hemen hemen her kesiminin dillendirdiği bir ortak akıl var ki, o da Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir suikasta kurban gittiği yönündeki gerçek!

*
O şimdi gerçek ve mutlak iktidar sahibi Rabbinin yanına gitti.

Aşığı olduğu Peygamber Muhammed Mustafa (s.a.v)’me komşu olmaya…

Ruhun şad mekanın cennet olsun ey sonsuzluk yolunun yolcusu…

Anadolu’nun Alperen’i

O, “Soğuğu sert delikanlısı mert” memleketin delikanlılarından biriydi…

Seni çok ama çok özlüyoruz!

 

                                                                 

                                                                           BBP Ümraniye İlçe Başkanlığı 2007

ÜŞÜYORUM

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum

Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum

Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum

Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın

Beton çok soğuk, üşüyorum…



Bu yazı 5505 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA
YUKARI