Yunan mitolojindeki tanrılar ve insan üstü güçlü, iri, yarı ölümlü, ölümsüz, sanal, gerçek, sahtekar, kahraman, iyiliksever aklınıza ne gelirse her türlü varlıkların ilişkileri, mücadeleleri o kadar geniş yer tutar. Bu tür varlıklar o kadar çoktur ki sanki Yunanlılarda insan yok hep yarı tanrı var gibi gelir insana. Ayrıca bunların isimleri, kim kimin çocuğu, kim kimdir konusunu takip etmek nerede ise imkansızdır. Üstelik her anlatıldığı coğrafyaya, tarihsel döneme, kültüre, zamana ve ihtiyaçlara göre de değişik versiyonları mevcut.
Fakat bu durumum günümüzde retorik (söz söyleme sanatı) olarak kullanılacak çok sayıda malzemenin de oluşmasına neden olur. Bu malzemeler günümüzdeki bazı şeyleri doğrudan açıklamakta sıkıntı çekenler için çıkış noktası haline gelir.
Procrustes: Dev olan bir hancıdır. Dev olmasına rağmen oldukça sevimli, konuksever, ikramsız kimseyi bırakmaz, yolu düşen herkesi hanında konaklatırdı. Hatta o kadar dikkatli idi ki yolcuların boylarına göre yatak düzeneği vardı. Herkesi bu yataklarda yatırırdı. Ancaak yolcuların boyu kısa ise yatağın boyuna eşitlemek için yolcuların boyunu uzatmak için boyunlarından, bacaklarından iplerle bağlar gererdi. Eğer yolcuların boyları yatağın boyundan uzun ise bacaklarından keser ve yatağa uygun hale getirirdi. Eh netice itibarı Procrustes’in yatağına yolu düşen herkesin ya boyu uzar ya da boyu kısalır ve yatağa uygun hale gelirdi!
Sisios: Mitolojiye göre ölümlü bir kraldı. Yaptığı hilekarlıklar Tanrıları özellikle de Zeus’u kızdırdı. Onun gönderdiği Hades’i öldürdü. Dolayısı ile ölümü öldürmüş oldu. Sisifos yakalandığında ölümü öldürdüğü için ona bir tepeye kendi ağırlığında taş yuvarlaması cezası verildi. Ancak tam tepeye çıkıp taşı yerine koyacağı her seferinde taş aşağı yuvarlanıp en başa dönüyordu.
Şimdii bu iki mitolojik hikayeye göre siyasete girip benim ne boyum uzar ne de boyum kısalır diyenleri gördük, görüyoruz, ömrümüz varsa göreceğiz. Siyasette olup bitenlere itiraz edenler, oyunu bozarım diyenler, Procrustes’in yatağından sağlam çıkarlarsa Sisifos’la birlikte yukarıya taş yuvarlamaya devam ettiler, ediyorlar, edecekler.
Bu arada ben Yunan mitolojine de kerametleri kendilerinden menkul efsanelere de inanmıyorum…
Dolayısı ile ne o hana uğrarım ne de taş yuvarlarım.