Bugun...


Savaş SONGUR

facebook-paylas
Kanal İstanbul
Tarih: 25-06-2021 10:21:00 Güncelleme: 25-06-2021 10:21:00


ÖNCE ismini düzelterek başlayalım eğer bu kanal bir Türk kanalı ise yerli ve milli ise ismi de Türkçe olmalı. Doğru şekli ile İstanbul Kanalı olarak adı değiştirilmelidir. Kanal Süveyş, Kanal Panama diyor muyuz?  “Kol kapı” olmaz “kapı kolu” olur. 

İSTANBUL VE KONUMU

Bu proje bir daha göstermiştir ki dünyada başka İstanbul yok. Düşünsenize İstanbul boğazı yok. Karadeniz, Hazardeniz’i gibi kapalı deniz olurdu. Yani sadece kıyıdaşlarını etkilerdi. Bu durum İstanbul ve Çanakkale boğazının dünyadaki stratejik konumunu gözler önüne seriyor. İstanbul iki yakasından oluşan bir şehir. Buda ve Peşte (Budapeşte) gibi. Ancak Budapeşte nehrin iki yakası. İstanbul denizin iki yakası, iki kıtanın iki yakası. İki ayrı coğrafyanın iki yakası. Dolayısı ile böyle bir görüntü/ durum/hal dünyada başka yok. İstanbul için yapılacak her şey bu çerçevenin dışında düşünülemez.

İSTANBUL’UN TAŞI-TOPRAĞI VE SUYU

İstanbul’un taşı, toprağı konutlarını. Suyu da hayatın kaynağıdır. Coğrafi sınırları küçük olmasına rağmen geçmişte verimli toprakları tarım arazisi olarak kullanılabiliyordu. Sonra konut ihtiyacı nedeniyle hem tarihte hem de günümüzde “göç” baskısı nedeniyle artık hayal haline döndü. Özellikle son zamanlardaki yüksek, çok yüksek, daha da yüksek binalar (apartmanlar, uydu binalar, kuleler, gökdelenler, toverler) nedeniyle artık İstanbul’da toprak balkon saksılarında kaldı, kalacak.

Kurucusu Kral Konstantin’den bu yana İstanbul su sıkıntısı çekmiş-tir. Sarnıçları bin bir direkli yapılmış kale surlarından ihtişamlı kemeler yapılmış,  kırk çeşmeli sular getirilmeye çalışılmış, Istrancalardan, Melen’den sular getiril-meye çalışılmıştır. Yani İstanbul’a kim su getirirse kral olmuştur.

Efsane olmuştur. İstanbul’da su hep Kerbela gününü yaşatmıştır. Kanal İstanbul ile kalan bir avuç toprak yerleşime açılacak. İçilebilir su için iki tane baraj, göl ortadan kalkacak, su havzası konut baskı-sına maruz kalacak, Isranca ile bağı kopacak. Gökdelenleri ve 2B arazilerini İSKİ su havzalarını hatırlayalım. 

KANAL AÇMAK BİZİM İŞİMİZ

Türk milleti kurduğu büyük medeniyetlerde deniz, göl, nehir gibi yerleşim alanlarında tarih boyunca yeni ve faydalı işler yapmıştır. Lafı uzatmadan Don-Volga nehri üzerinden kanal açma projesi 16. Yy. en önemli siyasi, ekonomik projelerinin başında gelmekteydi. Zamanın şartlarında bundan vaz geçildi. Ama yıllar sonra Musa (a.s) Kızıldeniz’i ile Türk gölü haline gelmiş Akdeniz’i 1869’da Aida operası eşliğinde Sultan Abdülaziz açtı.  Maalesef bize değil İngilizlere yâr oldu.

MAHALLE SANDIĞI NEREDE?

Dünyada demokrasi ile yönetilen ülkelerde halkın tercihine müracaat vardır. Hoş bazı ülkelerde bazı dönemlerde hal-kın tercihine başvurulurken oy pusulalarının üzerinde adres olsa bile yine ikna ettim bak kardeşim kabilli yaklaşım mevcuttu. Bazı mahalle aralarında, sokak veya caddenin trafiğe kapatılması için sandık konulu-yordu. İstanbul’a kanal yapma hadisesi bir mahalleyi trafiğe kapatma kadar da mı değil? Tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor olsa da genel referandum yerine İstanbul’da sandıklı anket şeklinde referandum yapılabilir. Bir oy kullanacağım ne olur bana bir sorun. Bir kerecik ya…

BOĞAZLARIN HAKİMİ TÜRKLERDİR

Osmanlı devleti Bizans’ın son demlerinde boğazın kontrolünü İstanbul’un fethinden çok önce tâ Yıldırım Bayezid zamanında (Anadolu Hisarının tamamlanması ile) tamamıyla ele geçirmişti. İnişler çıkışlar olsa da arkada 600 yıllık bir Türk damgası var. Türklerin olduğu yerde damgayı çıkartacak millette yeryüzünde yok. Yel kayadan ancak toz alır. İçeriden dışarıdan hiç kimse boğazlar üzerinden egemenlik artırıcı ya da zaafı yönünde laf söylemesin.

İSTANBUL KANALI AÇILIRSA

İstanbul kanaları açılırsa Karadeniz’den iki girişli Çanakkale/Gelibolu’dan tek çıkışlı Marmara gölünde tarih kesinlikle bambaşka renkte akacaktır. Şimdiden ne renkte akacağını kimse bilemez. Yarınlar çok şeye gebedir. Dünya’da mevcut kanalların tamamı güzergah kısaltması ve daha önce var olmayan bir geçişi açmıştır. Panama kanalı ve Süveyş kanalı gibi. Ancak İstanbul’da açılacak kanal mevcut boğaz geçişindeki güvenlik ve geçiş sırası beklemeyi azaltmak/kaldırmak üzere planlanmakta. Aklıma takıldı askeri gemiler ne olacak? Buna dair bir bilgi şimdiye kadar göremedim. Vardır bir çözümü devletimiz, büyüklerimiz meseleyi atlayacak değiller ya.

İSTANBUL KİMİN

Önce dış mihraklara söyleyelim. İstanbul dünya kentidir. Amma Türklerin İstanbul medeniyeti yaptığı dünya kentidir. Uluslararası ticari güzergahta olması İstanbul’a bizim ne yapacağımıza laf dahi edilemez. Ülkemizde ise İstanbul Türk mille-tinin Anadolu topraklarına ayak bastığı günden itibaren Müslüman ve Türk coğrafyasının gönlünde taht kurmuştur. Bu nedenle İstanbul aynı zamanda 34 plakasının dışındaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarınındır. El-an ve el-hak İstanbul için her türlü katkı verebilirler vermelidirler. İstanbul, içinde yaşayan kendini İstanbullu ruhu ile mücehhez her İstanbullunundur. İstanbul’a tutturulacak raptiyeye bile karışabilirler. İstanbul gelecek nesillerindir. İçinden çıkılamaz. Yaşanamaz, sürdürülemez, yürünemez yaşanamaz İstanbul neye yarar. Tarihte İstanbul susuzluktan, nüfus baskısından, asayiş sorunundan, çevre kirliğinden, tabii ve insani afetlerden çok zarar gördü, birçok güzellikleri dönemlerin zihniyetine kurban gitti. Şimdi tümden mi boğazlansın?

KANAL İSTANBUL PROJESİ

https://www.kanalistanbul.gov.tr  adlı C. Başkanlığı İletişim Dairesince hazırlanıp yönetilen resmi internet sitesi. Proje ile alakalı her şeye cevap verildiği iddiası olan sitedir. Şöyle bir okuyun. Önce ne demediklerine bir bakın. Ancak mesele sadece ne demediklerinde değil. Beyan edilen hususların ne anlama geldiğinde. Sadece bir örnek “Nüfus ve Yerleşim Alanı” başlıklı açıklamada yatay mimariden, düşük yoğunluktan bahisle maksimum [doğrusu azami / en fazla] 500.000 nüfustan olacağı ifade ediliyor.

Nasıl okuyalım bu açıklamayı?!

  1. İstanbul’a ihanet itiraflı yönetimin ihanetinin tekrarı diyebilir miyiz?
  2. Boğaz’da yatı katı olmayanların kendilerine yeni boğaz, yat kat yaptırıyorlar diyebilir miyiz?
  3. Bu seçkin 500.000 kişi kim olacak? Örneğin önceden oradan arsa kapanlar hak sahibi midir?

Ben tatmin olmadım. Sade bir vatandaş olarak Türkiye adına, Türk milleti adına, İstanbul adına, gelecek nesiller adına inanılmaz endişeliyim. Endişelerimizi gidermek yöneticilerin dünya ahret boynunun borcu. Ya isterseniz siz bakın başka maddelerine bakın belki tatmin olursunuz.

Ben yaptım oldu ile tarih değişir mi?

Baştan söyleyeyim evet değişir. Tarih bu şekilde düşünen kendini seçkin, seçilmiş (İlahlar tarafından, kullar tarafından)  vehmine kapılmış, ihtişamlı orduların sahibi, kudretli kişilik olduğu-nu düşünenler olmuştur. Tarihte pek çok “ben yaptım olducu” krallar, beyler, paşalar, başkanlar, başbakanlar, vezirler, valiler olmuştur. Sonra, sonrası için tarihin tozlu ya da tozsuz sayfalarına bir bakın arkalarından ne deniliyor?  Laf söz dinlemeyen “ben yaptımcı” ların dünyada işleri iş!!!



Bu yazı 6266 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARA
YUKARI