Medeniyetler beşiği (!) Avrupa, yine Kur’an’a saldırılarıyla gündem oldu. Sözde her kesime saygıyı esas alan Avrupa medeniyeti, söz konusu İslami değerler ve Kur’an-ı Kerim olduğunda, bütün değerlerini nasıl kolayca unuttuğunu bir kere daha gösterdi. İslam’ın yayılmasını hazmedemeyen İslam düşmanları, önce İsveç’te sonra ise Norveç’te Kur’an-ı Kerim’e büyük saygısızlık yaptı. Ancak modern barbarların daha önce defalarca yaptığı ve ders çıkarmadığı bir şey var ki: Kur’an’ın bir güneş gibi olduğu ve üflemekle söndürülemeyeceği gerçeği!
Avrupa’da bazı kesimler yine Müslümanların kutsalını hedef aldı. Önce İsveç’te aşırı sağcı bir grup Kur’an-ı Kerim’i yaktı. Daha sonra Norveç’te yine aşırı sağcılar parlamentonun önünde Kur’an-ı Kerim’i yırtarak büyük bir saygısızlıkta bulundu. Kitabımıza yapılan saygısızlığa birçok kesimden büyük tepki geldi.
İsveç’in Malmö kentinin merkezi sayılan Stortorget’te cumartesi günü bir araya gelen aşırı sağcılar Danimarkalı politikacı Rasmus Paludan’a destek gösterisi düzenlemek istedi. Irkçı grubun gösteriler sırasında Kur’an-ı Kerim’i yaktığı ve tekmelediği görüntüleri sosyal medyada paylaşmasının ardından yüzlerce Müslüman sokaklara döküldü.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e saldırı bununla da sınırlı kalmadı. Norveç’in başkenti Oslo’da İslam karşıtı aşırı sağcı grup Sian, parlamento önünde eylem gerçekleştirdi. Eylemde Kur’an-ı Kerim’e yönelik hadsiz saldırıda bulunan eylemci sayfaları yırttı ve üzerine tükürdü.
Görüntülerde Sian üyesi bir kadın protestocunun “Hristiyanlığı, Hinduzimi eleştirebilirsiniz ama İslam’a laf söyleyemezsiniz. Artık bitti!” diye bağırırken Kur’an-ı Kerim’i yırttığı ve sayfalarına tükürdüğü görüldü.
Ebu Cehil’in takipçileri, atalarının uğradığı akıbete uğramaktan kurtulamayacaklardır.
Bu çirkin saldırlar bize Hazreti Peygamber (s.a.v.) döneminde İslam’ın engellenmesi için çalışanlarla aynı olduğunu hatırlattı. O günkü hedef neyse İsveç’te ve daha önce birçok ülkede yapılmak istenen bundan farksız değildir. Yalnız her ne kadar bugün Kur’an’a ve İslam’a saldıranların alçaklıkları atalarının alçaklıklarından farklı değilse, sonucu da farklı olmayacaktır. Atalarının uğradığı acı akıbet er ya da geç kendilerini ve savunuculuğuna soyundukları sahte ideolojilerini de bulacaktır. Çünkü vaadinde ne kuşku ne de hilaf bulunmayan Allah, nurunu tamamlayacaktır. Yeter ki biz Müslümanlar, İslam düşmanlarını daha çok cüretkâr kılan ihtilaflarımızı ve zayıflıklarımızı giderme ve azaltmaya çalışalım.